{ "title": "Sodyum Klorür", "image": "https://www.sodyum.gen.tr/images/sodyum-klorur.jpg", "date": "20.01.2024 00:38:54", "author": "Meftune Akpolat", "article": [ { "article": "
Sodyum klorür, sofra tuzu kimyada sodyum klorür (NaCI) olarak tanımlanır. Sodyum klorür, beyaz kristalize bir bileşiktir. Tuz tüm canlıların besin kaynaklarından biridir. Ticari olarak da önemli bir maddedir. Sofra tuzu dünyanın her tarafında tarih boyunca önemli bir ihtiyaçtır. Tuz yaşamın önemli ve zorunlu parçalarından biridir. Sodyum klorür, kan plazması dahil hücre dışında bulunan sıvılarda yer alan başlıca iyonlardan birdir. Bu durumda birçok yaşam destek işleminde sodyum klorür önemli rol oynamaktadır.

Beslenme rejimlerinin olmazsa olmazı olan sodyum klorürün çoğu tuzlardan gelmektedir. Belli ölçülerde vücuda tuz alınması baklagiller, meyve ve sebzelerin tüketimi ile karşılanabilir. Bitki ağırlıklı minerallerin oranı bitkilerin nerede yetiştiğine göre farklılık gösterebilir. Çünkü bitkilerin yetiştiği toprakların mineral içeriği coğrafi olarak farklılık teşkil eder.

Tuz kullanımı bazı bölgelerde kısıtlanmıştır. Ancak bu durum tuzun ticari bir malzeme olması ile sonlanmıştır. Tuz tarihte beyaz altın olarak nitelendirilmiştir.

Sodyum Klorür Özellikleri Nelerdir?

Sodyum klorür yani saf sofra tuzunun erime derecesi 801 derecedir. Erime anında bozunma gerçekleşmez. 1440 derecede ise buhar haline dönüşür. Saf, renksiz ve kristalize bir yapıdadır. Sofra tuzu doğada, denizde çözünmüş şekilde, kaya tuzu olarak ve kurumuş şekilde iç denizlerin yatağında bulunur.

Sodyum Klorür Vücuttaki Görevi

Zar Potansiyelini Sağlar: Sodyum klorür hücre zarları arasındaki konsantrasyonun sağlanması için önemli bir bileşendir. Potasyum hücreler içinde yer alan pozitif yüklü bir iyondur. Sodyum ise hücre dışındaki sıvının içeriğinde yer alan bir katyondur. Hücrelerin zar potansiyelleri hücre zarından iyon pompalanması ile gerçekleşir.

Besleyici Öğelerin Emilimi ve Taşınması: Sodyum florür, kısa bağırsak üzerinde önemli etkisi vardır. Amino asit, glikoz ve su böbreklerde kanın süzülmesi esnasında geri emilmeleri gerekir. Farklı besinlerin sindirimi ve emilimini sağlayan mide öz suyunun önemli bileşenlerinden biri klordur. Klor bu işlemler anında hidrolik asit şeklinde yer alır.

Kan Hacmi ve Kan Basıncının Sağlanabilmesi: Sodyum, kan hacmi başta olmak üzere hücre dışında yer alan sıvıların hacminin ana belirleyicisidir. Bunun için kan hacmini ve kan basıncını kontrol eden sistemler vücutta sodyum içeriğini ayarlayarak çalışır. Dolaşım sisteminde gerçekleşen basınç kan basıncında oluşabilecek farklılıklara karşı oldukça hassastır. Sinir sistemi ve endokrin salgı bezlerine böbreklerde sodyum emilimini ayarlayarak artan ya da azalan mesajlar gönderir. Bu sistemde oluşan karmaşa ya da bozukluk sodyumun alı konulmasına ya da sodyum kaybına neden olur.

Sodyum Klorür Eksikliği

Sodyum klorür eksikliği beslenme alışkanlıkları ile alakalı olarak gelişmez. Diureticlerin kullanımı, kronik ishal ya da devamlı kusmak vücutta sodyum klorür eksikliğine yol açabilir. Dolayısı ile vücutta kan pH 'sının artması ve metabolik alkalosis gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Metabolik alkalosis nefes alıp vermekte zorluk, idrar pH'sında asidik durum meydana gelir ve fazla oranda potasyum salgılanabilir. Metabolik alkalosis bir tür potasyum eksikliği olarak tanımlanabilir. Kan ve hücrelerde pH'nında artmasına yol açabilir. Bu tür sorunlar kaslarda fonksiyon bozukluğu, yutkunma güçlüğü ve ölüm gibi ciddi sıkıntılara yol açabilir.

" } ] }